bugün

sevdiği entry'ler

günün şiiri

DOST BiLDiKLERiM

Sanırdım gündüzdü onlarla gecem
içimde ümitti dost bildiklerim.
Ne zaman yıkılıp yere düştüysem
Bırakıp da gitti dost bildiklerim.

Hepsi varken baharımda, yazımda;
Kışın bir burukluk kaldı ağzımda,
Seneler senesi oysa gözümde
Cihana eşitti dost bildiklerim.

Nerede o sözlere kandığım günler?
Her gülen yüzü dost sandığım günler;
Acıdan kahrolup yandığım günler
Ta canıma yetti dost bildiklerim.

Meydana çıkalı asıl çehreler
Aydınlanmaz oldu artık geceler
Yalanlar tükendi, indi maskeler
Birer birer bitti dost bildiklerim.

Korkar oldum bana "dostum" diyenden
Yoksa yok olandan,varsa yiyenden
Ne onlardan eser kaldı ne benden
Beni benden etti dost bildiklerim.

Ümit Yaşar OĞUZCAN

duyma engelli gencin otobüste darp edilmesi

ne bela okumak ne küfretmek içimdeki öfkeyi dindirdi. cidden yazık ya, böylelerini gördükçe dünyanın haline üzülüyorum, insanlara, insanlığa dair umutlarımı yitiriyorum. ne denebilir ki, yazık cidden.

moskova nın göbeğinde sevişen çift

bu sözün cuk diye oturduğu başlıktır. kıyamet yaklaşıyor.
görsel

sözlük yazarlarının koleksiyonları

görsel

izmir

Karşıyaka ve Göztepe semtlerinin bir türlü anlaşamadığı, Alsancak semtinde eğlencenin hiç bitmediği, Konak semtinde kemeraltı pazarı kurulan, ege’ nin incisi olan şehir.

uludağ sözlük düzelene kadar yazmama kararı

8 yıldır Sözlükteyim ve bu gözler dün kanserden gencecik yaşta vefat etmiş birine karşı "iyi olmuş orospu" şeklinde Entriler gördü.

Sonuna kadar desteklediğim kampanya. Burası anonim platform olabilir. Ama anonimlik hayvanlaşmayı gerektirmiyor!

tevfik fikret

türk toplumunun aydınlanması, kendini yetiştirmesi ve bilimsel düşünceyi baz alması yönünde eserleriyle telkin eden ilk aydınımızdır.

gerek siyasi, gerek dini görüşleri şuanki toplumumuzu o kadar net anlatmıştır ki; insan gerçekten hayrete düşer.

tarih-i kadim, sis ve han-ı yağma her gün okunmalı ve hatta ezberlenmelidir. hayat şiarı yapılmalıdır.

binali yıldırım ın kırıp geçiren öğretmen anısı

Mülakat haksızlığı,

Atanamayan 438 bin öğretmen,

Her 10 öğretmenden 8'inin psikolojik sorunları olması,

Her 10 öğretmenden 7'sinde meslekten atılma korkusu olması,

Eğitim sisteminin kevgire çevrilmesi,

Öğretmenin adım adım itibarsızlaştırılması gibi nice konuşulması gereken sorun varken fıkra anlatılması olayıdır.

"Orda bir köy var uzakta" şiirini Cahit Sıtkı'ya yamayıp ağlaması ise apayrı bir konudur.

Gülün efendiler gülün!

ümit yaşar oğuzcan

6 Haziran 1973 Pırıl pırıl bir yaz günüydü
Aydınlıktı, güzeldi dünya
Bir adam düştü o gün
Galata Kulesi’nden
Kendini bir anda bıraktı boşluğa Ömrünün baharında
Bütün umutlarıyla birlikte Paramparça oldu
Bir adam benim oğlumdu...

Gencecikti Vedat
Işıl ışıldı gözleri
içi Bütün insanlar için sevgiyle doluydu
Çıktı apansız o dönülmez yolculuğa Kendini bir anda bıraktı boşluğa Söndü güneş, karardı yeryüzü bütün Zaman durdu
Bir adam düştü Galata Kulesi’nden
Bu adam benim oğlumdu
“Açarken ufkunda güller alevden” Çıktı, her günkü gibi gülerek evden Kimseye belli etmedi içindeki yangını
Yürüdü, kendinden emin
Sonsuzluğa doğru Galata Kulesi’nde bekliyordu ecel
Bir fincan kahve, bir kadeh konyak Ölüm yolcusunun son arzusu buydu
Bir adam düştü Galata Kulesi’nden
Bu adam benim oğlumdu

Küçüktü bir zaman Kucağıma alır ninniler söylerdim ona
“Uyu oğlum, uyu oğlum, ninni”
Bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat 6 Haziran 1973 Galata Kulesi’nden bir adam attı kendini
Bu nankör insanlara
Bu kalleş dünyaya inat
Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona “Uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat”...

deli deli küpeli

darbeci kenan evren'den tutun da, bürokrasi anlayışına: halkı din, iman diye söğüşleyen çıkarcılardan tutun da halkın başına ekşiyen zorbalara kadar her türlü konuyu ince ince hatta yerine göre kalın kalın eleştiren film.

kemal sunal'ın ne kadar büyük oyuncu olduğunu adeta ispatladığı bir film olmuştur. ayrıca her ne kadar kendisi kötü rolde olsa da yaman okay'ı görmek insanı hüzünlendirir.

iyi insanlar gerçekten de hep erken göçüyor sanırım.

sunay akın

Her kitabı sindire sindire okunmalıdır. Hele ki hayatta ufak detaylara değer veren biriyseniz başucu yazarınız olmalı.

Sunay akın size hikayeler anlatmaz. Yaşanmışlıklar anlatır. Kahramanları sadece insan değil, şu dünya üzerindeki her nesne kahraman olabilir. Hatta yazdıklarından görsellerle ve canlandırmalarla süslenmiş çok güzel bir program ortaya çıkabilir.

Kendisi bana şunu öğretti: hayatın kendisi koskaca bir tesadüfler ağıdır.

suskun

ahmet arif'in kalbimizde yara açtığı şiiridir. ahmet kaya, sesi ve notaları ile bu yaraya tuz serper.

"rüya bütün çektiğimiz, rüya kahrım rüya zindan"

gerçekten de her şey uykudan uyanır gibi bitecek mi? geride kalanları bir kabus görmenin verdiği vehimle gülerek sırtımızdan atabilecek miyiz?

"nasıl da yılları buldu bir mısra boyu maceram"

hep aynı şeyleri dönüp dolaşıp yaşayan insanın küçücük kaderi bir taraftan nasıl upuzun gelir? yürürken farkında olmadığımız yollar arkaya bakınca nasıl da uzar gider?

"bilmezler nasıl sevdik birbirimizi, bilmezler nasıl aradık"

insan neden karşındaki kişiyi tam buldum derken elinden kaçırır, suyun mermerden akıp gitmesi gibi?

bu sorulara en güzeli susmak. suskun olmak. sessizliğin bir büyüsü var. ve umarım çok uzak bir yerde elden kaçanların bir telafisi vardır.

sözlük yazarlarının kitap önerileri

Vedat türkali -- bir gün tek başına
Hüseyin Nihal atsız -- ruh adam
Peyami safa -- yalnızız
Ahmet Hamdi tanpınar -- saatleri ayarlama enstitüsü
Mithat Cemal kuntay -- üç istanbul
Rıfat ılgaz -- karartma geceleri
ihsan Oktay Anar -- puslu kıtalar Atlası
Ayfer tunç -- bir deliler evinin yalan yanlış tarihi,
Yaşar Kemal -- Demirciler çarşısı cinayeti.

günün fotoğrafı

istanbul Beyoğlu. 27 ekim 1957.

görsel